Sana sitem edeceğimi ve "Neden bu kadar çabuk pes ettin?" diyeceğimi sanıyorsan yanılıyorsun. Güçlü görüntünün altında, aslında ne kadar dayanıksız ve zayıf biri olduğunu hepimiz biliyorduk. Sorun değil, ben seni zaten öyle sevdim. En azından çabaladın çünkü. Elinden gelenin fazlasını yaptın.
Sana verebileceğim hiçbir tavsiye yok maalesef. Eğer başınıza bu felaketler gelmeden önce yazıyor olsaydım bu mektubu, sana bir soru soracaktım sadece. Koskoca Dünya'da, lanet olası Okyanusya'dan başka bir yer yok mu da, siz bir yolunu bulup kaçamadınız ülkeden?
Bu mektubun eline geçmesi için her yolu deneyeceğim. Eğer amacımda muvaffak olabilmişsem ve şu an bu satırları okuyorsan, benim için endişelenmene gerek yok. Benim yaşadığım ülkede, Jüpiter'de Düşünce Polisi ve Büyük Birader yok. Herkes istediğini düşünmekte ve yapmakta özgür. Jüpiter hakkında daha ayrıntılı bilgiyi, Winston'a yazdığım mektupta vereceğim.
İlk fırsatta ikinizi de yanıma aldırmaya çalışacağım.
Sevgiler.
Yaren.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder